Ana içeriğe atla

BALAT AYYAŞLARI

                 


        SALAK ŞEY... Salaksın oğlum sen ver hadi elini seni kurtarayım hayat denen ucuz faihşeden . Cümlelerini bitirirken yüzündeki o kararlı bakışları bir an gözüme takıldı,aslında yalan söylüyordu kendi hayatı da benimkinden farksız değildi.Haydar iyi adamdı ama yalan söylemeyi sever hatta o yalana o kadar kendini kaptırırdı ki kendi bile bir an gerçek söylüyorum hissine kapılırdı. Ha bu arada muhabbetin ortasından başladım yine pardon. Balatta sote bir mekanda inzibatların göremeyeceği bir yerde Haydar'la iki kadeh yudumlayıp yolumuza bakacaktık hani . Oltaları denize attık .Yine deniz tıpkı  naz eden bir kız edasıyla koklatmıyordu güzelliğinden. 

         ZENGİLİK... Zengin misin oğlum sen  yine en kalite şaraplarda   almışsın,ya sana ne diyecektim bak aklım geldi. Ben sana anlatmışmıydım ,  Ney dostum. Gülümseyerek bir taraftanda oltayı hafif hafif kendine doğru çekerek . Bir zamanlar zengin olduğumu. Hayır.Boş bir bakışla anlamsızca yüzüme baktı. doğru ya Haydar zenginlik nedir bilmez ki zaten bu kez yalan söyleyemedi ve seni bu hayattan kurtaracağım oğlum...                                                                                                                                    

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Paulo Paolides ve MAVİ KÖŞK

   Paulo Paolides kimdir? Kendisi İtalyan asıllı bir Rum. Kıbrıs'ta doğmuş ve burada avukatlık yapıyormuş. Çok güzel bir meslek değilmi, insana saygınlık katıyor. Yeri geliyor çaresizlerin haksızlığa uğramış insanların sesi oluyorsun .Hadi  Paulou yakından tanıyalım . Paulo   nun o meşhur köşkünden başlayarak anlatıyım hani şu tabanca şeklinde olan veya köşkten limanı görüyorsun da limandan bakıldığında köşk görülemiyor.Hadi bunları da keçdim nasıl bir insan köşk ün içine gizli bölmeler   koyar veya  köşkü kim yaptı her şeyden önce  bilinmiyor . Hayır hayır bir dakika kafam karıştı  Paulo  bir avukat değilmiydi?  Paulo  aslında avukat değildi silah kaçaksı evet yanlış duymadınız . Paulo  hatta bir cani kana susamış bir canavar insanları öldürmekten zevk alan onların kanıyla beslenen bir sülükten farksız .Benim için insan öldüren bir adam iyi olamaz hangi ırktan olursa olsun.  Paulo  nun  şu köşkünd en bahsedeyim ...

ŞATAFATLI FAKİRLİK

Yoğun yanlızlık

Gözlerim önünde bir halı gibi serilmiş bozkıra bakıyordu ,bu bozkır öyle uzun öyle büyük ve ağaçsızdıki uzaktan baktığımda sanki pürüzsüz gibi görünüyordu .Sanbaharın sarı renge boyadığı yeşillikler kaybolmuştu yerler ıslaktı ve soğuk iyiden iye kendini hissettirmeye başlamıştı . İçtiğim sigara sona gelmişti ve iki parmağım bu sigaranın közüyle ısınıyordu o kadar yanlızdimki sanki evrende her kez ölmüs sadece ben yaşıyordum .Uzun uzun dalıp gidiyordum hani kafayıda bozmuştum aslında hiç bir şey umurumda değildi sanki bedenim koca bir kara delikten boşluğa doğru düşüyordu . Oysa ben seni yazın güneşi bile kıskandıran o kızıl saçlarına, kahverenginin en güzel tonu olan o güzel gözlerinde kaybolmuştum.Her insan aşık olur mu? Aşk nasıl bir şey oluyor da varlığında bayram yeri yokluğunda mahsen oluyor anlayamiyorum. İnsan birinin yokluğunu anca gittiği zaman mı anlar?Of kafam şişti be midem bulanıyor ellerim boşanıyor bu nasıl bir hastalıktır .Bir an gülesim geldi lan doktora gitsem ney...