Ana içeriğe atla

madellin karteli

          Benim adım Pablo Emilio Escobar Gaviria  benim her yerde gözüm vardır ,hepinizi bilirim. Gümüşmü kurşunmu seçim sizin .Polisler her ne kadar Escobarın kaçak mallarını köprüden yasa dışı geçirmesine engel olmak isteselerde .Bu olaya göz yummak zorunda kalıyorlardı,Eğer Escobara karşı çıkarlarsa sonları ölüm olacaktı. .Escobar ile devlet arasında farklı bir ilişki vardı.                                             Kolombiya  Hükümeti Escobarın yaptığı kaçakçılığa karşı gelse de bir yandan da Escobarla anlaşmaya gidilmeye çalışılıyordu.Escobar zengin oldukça Kolombıya halkı da zengin oluyordu. Escobar gerçektende masallarda geçen Robin hoot mu veya Kolombiya halkının dediği gibi Musa dan sonra  ,ilan ettikleri son kurtarıcı mı?  .Bir cellat , bir taraftan insanları zehir satıp sonrada insanlara okul hastane yaptırırmı? Escobar kaçakçılık işinden daha fazla para getiren toz işine girmişti artık zehiri dünyaya satıyordu başta Amerika ya, yüzde seksenden bahsediyorum evet yanlış duymadınız yüzde seksen dünyanın uyuşturucu satımının yüzde seksenini Escobar yapıyordu.Escobar ın birçok hedefi vardı biriside ki en önemlisi  Kolombiya nın başkanı olmaktı.evet bunu nerdeyse yapıyordu neyseki Kolombiya da da duyarlı vatandaşlar vardı bu gerçekleşemeden bitti,Escobarında zafı vardı bence her insan gibi ,en büyük zafı ailesidi  annesi eşi ve çocukları . Escobarın bu güçlenmesine dur diyicek birileri nihayet çıkmıştı.Ancak Kolombiya Hükümeti Escobarla yine masaya oturmuştu Escobar bir tek şartla ceza evine girerim diyordu tek bir şartla .Peki neydi o şart . Kendi ceza evini yapacak verilen hapis cezasını orada geçireçekti. Kolombiya Madellin karteli bir süre gözlerden uzak olacaktı. Her kez öyle sanıyordu ancak yaptırdığı hapishaneden tüm işlerine kaldığı yerden devam ediyordu nakliyat kamyonlarıyla, açtırdığı gizli tünellerle. Don Pablonun bu son yaptıkları Kolombiyada bazıları için bardağı taşıran son damlalardı.Artık Kolombiya halkıda ölüm görmek istemiyordu aslında . Bir gece baskını ile Escobar kaldığı hapishaneden alınmak istense de başarılı olunamamış gizli tünellerden kaçmıştır.                                                                                                                                      Escobar en sonunda tüm adamlarını kaybetikten sonra kendisi bir deliğe sıkışmıştı o haldeyken bile polislerle çatışmaya girmişti . Don Pablo o gün sanki bir kurşun fırtınasının ortasında kalmıştı aslında teslim olmayı aklından geçirse de öleceğini anlamıştı artık sona geldiğini .Pablo nun üzerinde polisler tüm mermilerini harcıyordu.Pablo nun ölümü uyuşturucu tarihide bence orta çağdan yeni  çağa geçişti .  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Paulo Paolides ve MAVİ KÖŞK

   Paulo Paolides kimdir? Kendisi İtalyan asıllı bir Rum. Kıbrıs'ta doğmuş ve burada avukatlık yapıyormuş. Çok güzel bir meslek değilmi, insana saygınlık katıyor. Yeri geliyor çaresizlerin haksızlığa uğramış insanların sesi oluyorsun .Hadi  Paulou yakından tanıyalım . Paulo   nun o meşhur köşkünden başlayarak anlatıyım hani şu tabanca şeklinde olan veya köşkten limanı görüyorsun da limandan bakıldığında köşk görülemiyor.Hadi bunları da keçdim nasıl bir insan köşk ün içine gizli bölmeler   koyar veya  köşkü kim yaptı her şeyden önce  bilinmiyor . Hayır hayır bir dakika kafam karıştı  Paulo  bir avukat değilmiydi?  Paulo  aslında avukat değildi silah kaçaksı evet yanlış duymadınız . Paulo  hatta bir cani kana susamış bir canavar insanları öldürmekten zevk alan onların kanıyla beslenen bir sülükten farksız .Benim için insan öldüren bir adam iyi olamaz hangi ırktan olursa olsun.  Paulo  nun  şu köşkünd en bahsedeyim ...

ŞATAFATLI FAKİRLİK

Yoğun yanlızlık

Gözlerim önünde bir halı gibi serilmiş bozkıra bakıyordu ,bu bozkır öyle uzun öyle büyük ve ağaçsızdıki uzaktan baktığımda sanki pürüzsüz gibi görünüyordu .Sanbaharın sarı renge boyadığı yeşillikler kaybolmuştu yerler ıslaktı ve soğuk iyiden iye kendini hissettirmeye başlamıştı . İçtiğim sigara sona gelmişti ve iki parmağım bu sigaranın közüyle ısınıyordu o kadar yanlızdimki sanki evrende her kez ölmüs sadece ben yaşıyordum .Uzun uzun dalıp gidiyordum hani kafayıda bozmuştum aslında hiç bir şey umurumda değildi sanki bedenim koca bir kara delikten boşluğa doğru düşüyordu . Oysa ben seni yazın güneşi bile kıskandıran o kızıl saçlarına, kahverenginin en güzel tonu olan o güzel gözlerinde kaybolmuştum.Her insan aşık olur mu? Aşk nasıl bir şey oluyor da varlığında bayram yeri yokluğunda mahsen oluyor anlayamiyorum. İnsan birinin yokluğunu anca gittiği zaman mı anlar?Of kafam şişti be midem bulanıyor ellerim boşanıyor bu nasıl bir hastalıktır .Bir an gülesim geldi lan doktora gitsem ney...