Ana içeriğe atla

KÖŞK

                              .Artık ister istemez bu işin içindeyim.Telefonu açmak için bir an kararsız kalsamda açtım.Bu kez bir bayan sesiydi  telefondaki kişi benimle görüşmek istediğini söyledi ve adresi verdikten sonra telefonu kapattı.Merakımdan geri aradım söylediği şey bana çok garip gelmiş ve bende merak uyandırmıştı.Nasıl bir insan ben hastayım beni gel kurtar derki şizofreni hastalığı olan biride olabilirdi .                                                                                                                                              
                                                                                                                                                 


       Telefonu kulağıma tuttum telefondan şittedli bir şekilde bağrışma sesi garip sesler geliyordu.telefonda herkim varsa bilmediğim bir dil konuşuyordu bir an kapattım telefonu içim ürpermişti. Sanki beni etkisi altına almıştı şimdiden.Verilen adrese gitmeden yanıma bir şeyler almam gerektiğinin farkına vardım.Köye vardığımda önce Mehmet efendini evine uğradım .Kapıyı açıp içeri girdiğimde içeride Mehmet efendi ile birinin sohbet ettiğini gördüm ,sohbetlerini bölmek istemedim bir yere oturup sohbetlerinin bitmesini bekledim.Tam sohbetleri bittiğinin farkına varıp araya girmek istesemde olmadı.

         Mehmet efendi konuştuğu kişiyi bana tanıtmaya çalışıyordu ancak bunun için pekte vaktim yoktu.Hemen konuya girdim bir saniyenizi rica edeceğim dedim .Buyur söyle dedi .Mehmet efendinin yanındaki kişiye bakıp kabalık olmasın diye söylememeye çalışıyordum  .Mehmet efendi bana bakarak bu arkadaşı önce seninle tanıştırayım istersen sonra kalkmasına gerek kalmayacak zaten.Şaşırmıştım doğrusu .Bak evladım bu arkadaşın ismi Fahri  artık seninle birlikte sen nereye Fahri oraya dedi.Fahri minyon tipli benim yaşlarda birisiydi ancak giyimi çübbesi ve sakalıyla tıpkı Mehmet efendiye benziyordu.Evet şimdi sor dedi Mehmet efendi.Telefon konuşmasını anlattım Fahri olayı çözmüşçesine birden atıldı.Seni arayan her kimse başına bela olan musallatla konuşmuşsun telefonda.Peki ne yapmamız gerekiyor Fahri bey?

       Olay şöyle ilk önce seni bir bayan aradı yardım istedi kapattı sonra sen tekrardan aradığında ise parazitli anlamadığın ve bağırarak konuşan birisi vardı demi.Evet.Fahri yerinden kalktı ee ne duruyoruz dedi ben birkaç şey alayım yola koyulalım dedi.Mehmet efendi bana bakarak seni artık merak etmeme gerek kalmadı hem böyle canın sıkılmaz hemde senin arkanı kollar dedi.Dini bilgisi iyidir senin eksiğini kapatır. Mehmet efendinin söylediği söz beni her ne kadar mahçup etsede doğruyu söylüyordü. Dışarıdan Fahrinin sesi geliyordu hadi abi gitmiyor muyuz?
 
       Heyecanlıydı her ne kadar belli etmesede her halinden belliydi.yola koyulduk Fahri konuşmayı pek sevmeyen bir tipti aslında sadece gerektiği zaman konuışuyordu . Yol boyunca konuşmamız soru cevap şeklinde geçti.Nihayet bana verilen adrese gelmiştik .Fahri sankigelirgelmez evde bir şeyler görüyordu ama bana söylemiyor gibiydi.Geldiğimiz yer büyük kapıları olan bir konaktı.Kapının tokmağını üç kere vurdum .Kapıyı açan kambur yaşlı bir adamdı.Bana bakarak buyurun size nasıl yardımcı olabilirim.dedi.Adam bize bakarak eğer Fülin hanım için geldiyseniz misafir kabül edilmiyor dedi .Adama durumu her ne kadar izah etmek istesem de bir türlü beni anlamak istemiyordu sanki. Biranda içeriden çığlıklar yükseldi beni kurtarın tarzında.



        O an içeri girmek için yeltendim.Ancak bizim girmemizi istemeyen adam kapıyı suratımıza kapattı bir anda .Her ne kadar ittirmeye çalışsamda kapıyı açamıyordum .Biran Fahri ye baktım fahri her neden korktuysa hiç kıpırdamıyor yüzü kireç kesmiş sürekli dualar okuyordu.Fahrinin duasını bitirmesini bekledim.Hayırdır bir şeymi gördün bir sorun mu var .Fahri bana bakarak az önce gördüğümüz adam vardı ya ve içeriden gelen sesler .Evet  de bunda ne var .Fahri yüzüme ilginç bir şekilde bakıyordu.Mehmet efendinin dediği gibi varsın korkusuz sun ve çoğu şeyi görmüyorsun.

       Acaba neyi görmedim diye düşünürken. Fahri biranda konuştu ,hani sana şu kapıyı açan yaşlı adam var ya. Evet. Ayaklarına dikkat ettin mi? .Hayır.Peki gözlerinin içine baktın mı?Hayır dikkat etmedim .Bak şimdi seninle konuşan adamın ayakları ters ve göz bebeklerinin çizgi şeklinde olduğunu  görmedin mi?.Biran adam gözümün önüne geldi.içim ürpermişti şimdi anlıyordum kapıya o kadar yüklenmeme rağmen açılmadığını.    
                                                                                                                                                                                                                                                                   Fahri bu işe bir çözüm bulmak üzere gitti. Giderken bana arabada kalmamamı söyledi.İyide Fahri nereye gitti ki.?Zaten bir anda kayboldu.Köşkün etrafını turlarken bir taraftan da köşkün camlarına bakıyordum bir şey görürüm diye Ancak köşk ün pencereleri kalın bir perde ile kapalıydı.                            Hava iyice kararmış,ancak Fahri daha gelmemişti .Bir anda konaktan sesler yükseldi ağlama sesleri o kadar içtendi ki biran yerimden fırlasam da kendimi kontrol etmeye çalışıyordum  .Fahri gelene kadar yerimden kalkmamam gerekiyordu.Kadının beni kurtarın feryatları geceyi delip geçiyordu iyide neden kimse yardıma gelmiyor veya polis falan çağırmıyordu ki?Yerimden doğruldum arabadan çıktım.koşar adımlarla kendimden emin bir şekilde köşke doğru koştum.Köşkün arkasında gördüğüm tahta kapıya yöneldim kapıya gelir gelmez sert bir tekme indirerek kapıyı kırdım.Köşkte o an itibariyle  her şey normal görünüyordu .Hiç değilse aniden karşıma bir varlık çıkıp yüzüme bağırıp bana zarar vermemişti.Köşkün kapısına vardım kapıyı önce nezaketen çaldım zaten başka türlüde açamazdım camdan girmek zorunda kalacaktım o da baya zor gibi gözüküyordu.                                                                                                                                                                                  Kabı aniden açıldı .Buyurun gecenin bu vaktinde ne istiyorsunuz beyefendi .Gözler ayaklar evet karşımda duran bir cin her ne kadar korktuğumu belli etmesem de  ayaklarım titriyordu ,konuşamıyordum. İçimden ise nas sure sini okuyordum hızlı bir şekilde .Kapı aniden yüzüme kapandı.Tekrardan kapıyı hızlıca çaldım kendime engel olamıyordum cin kaçtıkça benimle yüzleşmedikçe ben daha cesaretleniyordum. Bir anda arkamda birisinin  olduğunu fark ettim. İçimde pişmanlık belirmişti sona geldim diyerek içimden konuşuyordum.Dostum sana içeriye girme demedim mi .Allahım sana bin kere şükürler olsun bu Fahri, biranda arkamda belirip biran beni korkutmuş olsa da sonradan rahatlamıştım.Neredeydin bu saate kadar ?İşlerim uzun sürdü aradığım şeyi biraz zor buldum.Tamam şimdi ne yapacağız ?Cebinden kağıt parçası gibi bir şey çıkardı .Belli ki içerideki cin iyi huylu sana bir şey yapmamış .Hem cinlerde sever bunda ne var köşkte ki kadına aşık olmuştur belki olamaz mı?.Olamaz tabikide ne saçmalıyorsun Fahri gece gece .Hadi çıkalım dedi artık bana saçma geliyordu bu yaptığımız ama Fahrinin arkasından gidiyordum .                                                      
                                                                                                                                                           Tam kapıya geldik.Bir anda fahri karşıma çıkmıştı  eee  yanımdaydı fahri kafam karıştı biranda ,Hangisi fahrinin suretine girmiş anlayamadım doğrusu .Beraber köşkten çıkarken anlamam gerekiyordu aslında Fahri nin aslında Fahri olmayıp da cin olduğunu.Fahri kendi suretine giren cini görünce oda ilkin di biranda  ancak hemen toparladı.Aralarında bilmediğim bir dil geçmişti aslında arapça ya benziyordu ama aksan farklı gibiydi. Bir anda etrafımız da o kadar varlık toplanmışdı ki köşkün bahçesine neredeyse sığamıyorlardı.                                                                                                                                                                                                                                                                                 Bu kez  gerçekten  çok çaresizdik.Gözlerimi açmak istemiyordum kulaklarıma fısıldıyorlardı,ancak ne dediklerini anlamıyordum . Ancak bize zarar vermek için toplanmamışlardı sanki yoksa şimdiye kadar kemiklerimizi kırıp gözlerimizi çıkara bilirlerdi ancak yapmadılar. Konuşmaları az çok anlaya biliyordum ,bu aralar sürekli bu dilleri öğrenmeye çalışıyordum zaten. Bir şeyler tartışıyorlardı aralarında aslında .Bir tartışma gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdü .Bir anda tüm cinler sustu ve hepsi eğilmeye başladı.Bu gelen her kimdeyse saygı duyulan birisiydi herhalde.Artık bir karar alınacaktı bu kararı almak içinde her kez tarafından saygı duyulan cinin sözüne bakıyordu.Büyük cin =mıcğal= diye bağırdı yanımdaki cine.Bu kelime aklıma gelmişti süryanice konuşuyordu cinler herhalde konuş anlamına geliyordu bu kelime.Belli bir süre konuşulduktan sonra hepsi bir anda ortadan kayboldu .Ortada sadece fahri ile ben kalmıştık biranda hepsinin kaybolması beni şaşırtmıştı.Fahriyle hemen köşkün içine konuştuk kadını yarde yattığı halının üzerinden kaldırıp yatağına koyduk ve ambulansı aradık .O kadar kötü zayıf ve güçsüz haldeydi ki belli bir süredir bir şey yeyip içmemiş gibiydi.Dışarıda arabaya bindik ve ambulans gelince evin yolunu tuttuk.Yolda giderken fahriye dönüp tam ne konuştuğunu soracaktım ki fahri ben sormadan cevapladı.Kısaca yaptıklarının kötü bir şey olduğunu ve sonuçlarının da iyi olmadığını söyledim .Ve birkaç anlaşma yaptık .Fahri ne anlaşması Neden bahsediyorsun .Fahriden ses gelmiyordu bir an kafamı cevirdiğimde fahrinin koltukta olmadığını fark ettim .Arabayı sağa kırdım indim artık kafam almıyordu bazı şeyleri fahri nereye kayboldu .En son lafı geldi aklıma anlaşma yaptık demişti.Nasıl bir anlaşmaydıda FAHRİ ORTADAN KAYBOLDU....

1.bölüm için tıklayın
2.bölüm için tıklayın
3.bölüm için tıklayın

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Paulo Paolides ve MAVİ KÖŞK

   Paulo Paolides kimdir? Kendisi İtalyan asıllı bir Rum. Kıbrıs'ta doğmuş ve burada avukatlık yapıyormuş. Çok güzel bir meslek değilmi, insana saygınlık katıyor. Yeri geliyor çaresizlerin haksızlığa uğramış insanların sesi oluyorsun .Hadi  Paulou yakından tanıyalım . Paulo   nun o meşhur köşkünden başlayarak anlatıyım hani şu tabanca şeklinde olan veya köşkten limanı görüyorsun da limandan bakıldığında köşk görülemiyor.Hadi bunları da keçdim nasıl bir insan köşk ün içine gizli bölmeler   koyar veya  köşkü kim yaptı her şeyden önce  bilinmiyor . Hayır hayır bir dakika kafam karıştı  Paulo  bir avukat değilmiydi?  Paulo  aslında avukat değildi silah kaçaksı evet yanlış duymadınız . Paulo  hatta bir cani kana susamış bir canavar insanları öldürmekten zevk alan onların kanıyla beslenen bir sülükten farksız .Benim için insan öldüren bir adam iyi olamaz hangi ırktan olursa olsun.  Paulo  nun  şu köşkünd en bahsedeyim ...

ATARLI MOTİVASYON

Hey bencil pislik sana diyorum evet sen sağa sola bakma sana diyorum o suratındaki aptal gülümsemeyi kesip beni dinlemeye ne dersin. Sana nasihat vermek ne hattime sen zaten çoğu şeyi biliyorsun değil mi,hatta benden daha fazla bilgiye sahip olabilirsin . Bak dostum hayatta bazı şeyleri başaramadin  belki hala daha kaybediyor olabilirsin .Yani ne istediysen başardın mi gerçekten .Biraz gerçekçi ol ve şu bencil beynine birşeyler sokmama izin ver.Yani sana onu yap bunu yap demeyeceğim yada Tolstoy un da dediği gibi saat akşam onda uyu sabah beşte kalk ara öğün yeme tatlı yeme vs de demeyecegim, çünkü senin unun, yağın , şekerin hazır helvayı yapmak için bekliyorsun  artık helva yapman gerekiyor .Aslında sen  yaptım yada yapamadım veya başardım yada başaramadım a takılıyorsun işin aslı ne bilyormusun yaptım ,yapmadim bu ince çizgiyi anlayıp  kavrayabilirsen işet o zaman birşeylerin duzeldiğini görmeye  başlayacaksın .Senden düzgün doğru veya dürüst birisi olman...

ŞATAFATLI FAKİRLİK