Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KÖŞK

                               .Artık ister istemez bu işin içindeyim.Telefonu açmak için bir an kararsız kalsamda açtım.Bu kez bir bayan sesiydi  telefondaki kişi benimle görüşmek istediğini söyledi ve adresi verdikten sonra telefonu kapattı.Merakımdan geri aradım söylediği şey bana çok garip gelmiş ve bende merak uyandırmıştı.Nasıl bir insan ben hastayım beni gel kurtar derki şizofreni hastalığı olan biride olabilirdi .                                                                                                                                           ...

SU KUYUSU

              Bazen gözlerimi kapattığım zaman o gece aklıma geliyordu .O gece tepede olan olayları unutmam biraz zaman alacak gibi görünüyordu .Bu arada haydar ve arkadaşları iyileşmiş gündelik yaşamlarına devam ediyorlardı.Bu olaydan sonra kendime söz verdim sonu ne olursa olsun yardım isteyenin yardımına gidecektim.Zaten tepe olayından sonra hocadan çok benim adım duyulmuştu insanlar bana çok güvenmeye başlamıştı işin açıkcası . Ben ise yardım edebileceklerime gitmeye çalışıyordum .Yine kentten köye doğru giderken telefonum çaldı arayan numara belli değildi.                                                                                                                 ...

TOP TEPENİN GİZEMİ

      Tarlada işlerim bitmek üzereydi, yaz sıcağının kavurup geçtiği bu topraklarda ürün almakta pek kolay değildi aslında.Biran kafamı kaldırdığımda Haydar ağabeyinin yanımdan geçtiğini gördüm elinde kazma kürek akşama doğru nereye gidiyordu .Seslendim bana dönüp selam verdi ,Hayırdır abi nereye böyle.Haydar ağabeyi fazla saklayamadı sırrını. Kolay gele gardaş dedi sana bir sır vereceğim emme kimseye söylemeyesin he dedi.Biraz şaşırmıştım işin doğrusu bu nasıl bir sırdı ki. Haydar ağabeyi yanıma geldi kulağıma eğilerek gece define çıkarmaya gidiyoruz top tepeye sen de gel istersen biraz düşündükten sonra yok sağol dedim hem ben çok yoruldum.        Top tepe benim tarlama yakın bir yerdeydi anacak ben define falan aramaya vaktim yoktu yarın da yapılması gereken bir sürü işim vardı. Top tepe ye doğru baktım koca yaylanın ortasında minyatür bir tepeydi sanki doğa oluşumu değilde gerçektende insan yapımı gibi  duruyordu ,tıpkı bir yumurta kabuğun...

ŞATAFATLI FAKİRLİK

madellin karteli

          Benim adım Pablo Emilio Escobar Gaviria  benim her yerde gözüm vardır ,hepinizi bilirim. Gümüşmü kurşunmu seçim sizin .Polisler her ne kadar Escobarın kaçak mallarını köprüden yasa dışı geçirmesine engel olmak isteselerde .Bu olaya göz yummak zorunda kalıyorlardı,Eğer Escobara karşı çıkarlarsa sonları ölüm olacaktı. .Escobar ile devlet arasında farklı bir ilişki vardı.                                             Kolombiya  Hükümeti Escobarın yaptığı kaçakçılığa karşı gelse de bir yandan da Escobarla anlaşmaya gidilmeye çalışılıyordu.Escobar zengin oldukça Kolombıya halkı da zengin oluyordu. Escobar gerçektende masallarda geçen Robin hoot mu veya Kolombiya halkının dediği gibi Musa dan sonra  ,ilan ettikleri son kurtarıcı mı?  .Bir cellat , bir taraftan insanları zehir satıp sonrada insanlara okul hastane yaptırırmı? Escob...

Paulo Paolides ve MAVİ KÖŞK

   Paulo Paolides kimdir? Kendisi İtalyan asıllı bir Rum. Kıbrıs'ta doğmuş ve burada avukatlık yapıyormuş. Çok güzel bir meslek değilmi, insana saygınlık katıyor. Yeri geliyor çaresizlerin haksızlığa uğramış insanların sesi oluyorsun .Hadi  Paulou yakından tanıyalım . Paulo   nun o meşhur köşkünden başlayarak anlatıyım hani şu tabanca şeklinde olan veya köşkten limanı görüyorsun da limandan bakıldığında köşk görülemiyor.Hadi bunları da keçdim nasıl bir insan köşk ün içine gizli bölmeler   koyar veya  köşkü kim yaptı her şeyden önce  bilinmiyor . Hayır hayır bir dakika kafam karıştı  Paulo  bir avukat değilmiydi?  Paulo  aslında avukat değildi silah kaçaksı evet yanlış duymadınız . Paulo  hatta bir cani kana susamış bir canavar insanları öldürmekten zevk alan onların kanıyla beslenen bir sülükten farksız .Benim için insan öldüren bir adam iyi olamaz hangi ırktan olursa olsun.  Paulo  nun  şu köşkünd en bahsedeyim ...

ULAŞ VE DUMAN

               İkbaharın o soğuk akşamlarında yerini yazın esen ılık insani tebessüm ettiren o sıcacık ellerine bıraktığı vakitlerdi . Ben her zamanki gibi günlük yapılması gereken isler tamamlayıp en son da ineklerin yemini verip oyun oynamak için hızlıca arkadaşlarımın her zamanki toplandığı yere gittim. Oyun oynarken amcamın o gür sesiyle kahkaha atıp konuşmaları kulağıma geldi. Amcamı çok severdim hemen toprak damdan atlayıp yanına doğru koştum amcam iri yari gür saçlı bir adamdı ama birazda pasaklı bakımsızdı aslında işin doğrusu, yemez yedirir giymez giydirir üstündeki gömleği unutamıyorum her zaman ayni gömleği giyinirdi. Benim geldiğimi gördü ve bana doğru yönelerek bak bakalım arabada ne var amcamın o eski arabasından ne çıkacak tahmin edemiyordum doğrusu ama çok merak ediyordum. Araba biraz uzakta duruyordu arabaya doğru yürürken bir yandan heyecanlanıyor bir yandan da merakediyordum ama ne çıkarsa çıksın beni mutlu edeceğinden emindim....

Yoğun yanlızlık

Gözlerim önünde bir halı gibi serilmiş bozkıra bakıyordu ,bu bozkır öyle uzun öyle büyük ve ağaçsızdıki uzaktan baktığımda sanki pürüzsüz gibi görünüyordu .Sanbaharın sarı renge boyadığı yeşillikler kaybolmuştu yerler ıslaktı ve soğuk iyiden iye kendini hissettirmeye başlamıştı . İçtiğim sigara sona gelmişti ve iki parmağım bu sigaranın közüyle ısınıyordu o kadar yanlızdimki sanki evrende her kez ölmüs sadece ben yaşıyordum .Uzun uzun dalıp gidiyordum hani kafayıda bozmuştum aslında hiç bir şey umurumda değildi sanki bedenim koca bir kara delikten boşluğa doğru düşüyordu . Oysa ben seni yazın güneşi bile kıskandıran o kızıl saçlarına, kahverenginin en güzel tonu olan o güzel gözlerinde kaybolmuştum.Her insan aşık olur mu? Aşk nasıl bir şey oluyor da varlığında bayram yeri yokluğunda mahsen oluyor anlayamiyorum. İnsan birinin yokluğunu anca gittiği zaman mı anlar?Of kafam şişti be midem bulanıyor ellerim boşanıyor bu nasıl bir hastalıktır .Bir an gülesim geldi lan doktora gitsem ney...

BALAT AYYAŞLARI

                          SALAK ŞEY... Salaksın oğlum sen ver hadi elini seni kurtarayım hayat denen ucuz faihşeden . Cümlelerini bitirirken yüzündeki o kararlı bakışları bir an gözüme takıldı,aslında yalan söylüyordu kendi hayatı da benimkinden farksız değildi.Haydar iyi adamdı ama yalan söylemeyi sever hatta o yalana o kadar kendini kaptırırdı ki kendi bile bir an gerçek söylüyorum hissine kapılırdı. Ha bu arada muhabbetin ortasından başladım yine pardon. Balatta sote bir mekanda inzibatların göremeyeceği bir yerde Haydar'la iki kadeh yudumlayıp yolumuza bakacaktık hani . Oltaları denize attık .Yine deniz tıpkı  naz eden bir kız edasıyla koklatmıyordu güzelliğinden.           ZENGİLİK... Zengin misin oğlum sen  yine en kalite şaraplarda   almışsın,ya sana ne diyecektim bak aklım geldi. Ben sana anlatmışmıydım ,  Ney dostum. Gülümseyerek bir taraftanda oltayı h...